Onlayn ictimai-siyasi qəzet
Ana muhalefetin durumuna bakmadan sığınmacı muhalefetle alakalı bir muhakeme yapmanın doğru olduğuna inanıyorum.
Halka umut olduğunu beyan eden iki tane AK Parti’nin önemli ismi var, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan. Yine uzun zamandır muhalif kanatta yer alan Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal’ı da değerlendirmemiz lazım.
Muhalefet denilen olgu; ekonomi, politik kaos, sosyal buhran… Gibi olaylarda halka 'UMUT' verdikçe güçlüdür. Söylemleri ve eylemleriyle topluma önderlik yapacağını halka inandırabilirse başarılıdır.
Davutoğlu ve Babacan sürdürdükleri hadım politikalarını, AK Parti’yi birlikte böldükleri kalbur üstü bir iki simayı aktif politika tutmak adına kendilerine inanmış, umutlanmış, siyasette olmak isteyen binlerce insanı kandırarak sağlamakla yetinmedi, halka umut olma potansiyellerini de ilelebet kaybettiler.
Şimdi çıkmış bu iki zevat, kene gibi yapıştıkları partinin liderin not karnesinin tartışılmasını seyir etmekten ziyadesiyle keyif alıyorlar. Ama asla kendilerini bu kategoride görmüyorlar. Oysa CHP’nin tartışıldığı yerde bunların yerin dibine girmesi lazımdır.
Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal, senelerdir güdük kalmış siyasetlerini var olma ve kaybolma endişesiyle diğer ikisi gibi CHP’nin sırtına sararak kurtardıklarını sanmaktadırlar. Oysa Yeniden Refah ve BBP kadar cesur olamadıkları toplum nazarında aşikardır artık.
Ana muhalefetin ana kısmında olan İYİ Parti bu dönem en çok tartışılan adresi olacaktır. İYİ Parti cenahı, Altılı Masa kendilerini dinlemediği için iktidarın elden gittiğini, diğerleri de Meral Hanım'ın tutarsız ve şımarık tavrının, Altılı Masa’nın itibarını ve halkın güvenini sarstığını söylemekle karşılıklı faturayı üzerlerine almama uğraşıyla bir dönemi bitireceklerdir.
İYİ Parti'de tek doğruyu söyleyen Yavuz Ağıralioğlu’na yapılan itibar suikastları ve istifasına kadar olan süreci içlerine sindiren İYİ Partililer, yaşananlardan ötürü Meral Hanım'a da “Sen suçlusun” demek mecburiyetinde'dir. Aksi halde ikiyüzlü bir tavırla, iktidara “ikiyüzlü” demenin tutmadığını görmüş olduklarını temenni ederim.
İYİ Parti dağılmalı yerine gerçekten milli ve yerli bir muhalefet oluşturulmalıdır.
CHP
Bana göre ve seçim sonrası değerlendirmeler üzerinden yürüdüğümüzde Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkenin en pişkin liderlerinden biri oldu.
Kazanmak için her türlü pazarlığa herkesle oturmaya her şeyi yapmaya razı olduğunu gösteren ve her türlü tavize partisinin vekillik kotasını başkalarına parsellemesine rağmen, kaybetmeyi kazanmak gibi gösterme gayretine pişkinlik diyorum.
Aksi halde insani ve kişiliğinin saygınlığını ihlal etmediğim gibi önemsiyorum da.
Kazanmanın ve kaybetmenin azı çoğu sadece kumarda olur. Bu sistemsel bir durum değildir. Nasıl bir mantıkla değerlendirme yaptıklarını anlamıyorum ama anladığım bir şey var delege üstünlüğünü elinde tutan Kemal Bey kongrede aday olur diye bekliyorum. Bu süreç içinde içeriden ve dışarıdan aşırı baskı gelirse onursal bir başkanlığa koltuğa emanetçi bir ismi geçirir beklentim fazla
CHP içinde farklı kanatların değişik senaryoları var, Ekrem İmamoğlu artık kendisini doğal CHP lideri görmekle birlikte muhtemel gelecek aday olmak istiyor.
Tunç Soyer Türk solunu temsilen CHP'de bir makas değişimi yapmak isteyenlerin tercihi olacak gibi
Ama değişim olacaksa emanetçi Faruk Öztrak’la yola devam denilir düşüncesindeyim.
Artık CHP'yi zor günler bekliyor.
Sosyal medya üzerinde muhalefet yapan muhalefet, tam destek veren firi muhalefet ise dağılmaz, ton arttırarak ötekileştirmeye kadar işi götürürler ve internet savcılıklarına çok iş düşer beklentimi de eklemek isterim.
24 Noyabr 2024
ŞƏRHLƏRŞƏRH YAZ