İsrail-Fələstin məsələsində bizi qınayanlara TUTARLI CAVAB

Türkiyənin bəzi kəsimləri Azərbaycan xalqını İsrailə dəstək çıxmağa görə qınayır və İsrail-Fələstin məsələsində sanki İslami hissləri olmayan bir toplum kimi qələmə verməyə çalışırlar.

Tanınmış araşdırmaçı Dr. Nazim Cəfərsoy bu mövzuda maraqlı bir yazı yazıb.

Musavat.com həmin yazını təqdim etməklə bildirir ki, bu, məhz Türkiyə auditoriyasına nəzərdə tutulduğu üçün Anadolu ləhcəsi ilə təqdim edilir.

Türkiye'den değerli kardeşlerimizin bazıları Azerbaycan'da bazı insanların son olaylarda neden İsrail'in yanında yer aldığını sorguluyorlar. Hatta Azerbaycan'ı kınayan ve gönül koyan Anadolu'lu arkadaşlarım var.

Bu konuda yanlış anlamaları önlemek için bazı hususları bilgi için belirtmekte fayda var:

Öncelikle şunu söyleyelim ki, dün başlayan son savaş sürecinde Azerbaycan devleti de aynen Türkiye Cumhuriyeti devleti gibi taraflara karşı dengeli tutum sergiledi ve sivil kayıblarından rahatsız olduğunu belirtti. Hatta parlamentodakı Azerbaycan-İsrail Dostluk Grubunun açıklamasında dahi siviller hassasiyeti öne çıkmıştır.

İkinci olarak, Azerbaycan devletinin geleneksel Filistin ve İsrail politikaları hep dengeli ve barış yanlısı olmuştur. Hatta son defa Azerbaycan İsrail'e büyükelçilik açarken bile iki hususa özellikle dikkat etmiştir: 1). Azerbaycan büyükelçiliği İsrail'in resmi başkent kabul ettiği Kudüs yerine Tel-Aviv'e açmıştır. 2) İsrail'e büyükelçilik açma kararıyla birlikte Filistin'e de diplomatik temsilcilik açılması kararı verilmiştir. Bilgi için şunu söyleyelim ki, Azerbaycan Filistin'i 1992 yılında tanımıştır. Filistin'in Bakü'de uzun yıllardır büyükelçiliği mevcuttur.

Üçüncüsü, Azerbaycan'ın dış politikası bağımsızlığından bu yana sürekli Karabağ'dakı işgali bitirmek üzerine kurulmuştur. Bu bağlamda toplumun dış politikadakı yaklaşımları da hep "Karabağ işgaline ve Ermenistan'a karşı kimin tutumu nasıldır? sorusu bağlamında şekillenmiştir. Azerbaycan'ın Karabağ konusunda Filistin yetkilerinden yeterli hassasiyeti göremedigi, hatta sosyal mediada zaman-zaman ortaya çıkan kimi kaynaklarda içinde Yasir Arafat'ın ve Mahmut Abbas'ın da olduğu bazı Filistin'li yetkilerin Ermenistan'la ve ermeni yetkililerle sıcak ilişkiler geliştirdiği bilinmektedir.

Dördüncü, son Karabağ savaşında da özellikle İsrail'in Turkiye ve Pakistan'la birlikte Azerbaycan'a ciddi destek veren az sayda ülkeden biri olduğu görülmüştür. Bu nedenle Azerbaycan'da toplumun önemli bir kısmının İsrail konusunda pozitiv algısı mevcuttur.

Beşinci, Azerbaycan toplumu için dış politikada sadece müslüman olmak tek başına sempati göstermek için yeterli değildir. Çünki Azerbaycan toplumu 30 senelik işğal suresi boyunca müslüman İran'ın Azerbaycan yerine hıristiyan Ermenistan'ı desteklediğini çok net görmüştür.Hatta o kadar ki, İran'ın bugünlerde Filistin'i desteklemesi bile Azerbaycan'da toplumun önemi bir kesimi tarafından tekbaşına Filistin olayına ihtiyatlı yaklaşma nedeni olarak görülmektedir.

Altıncı, Azerbaycan toplumunda aynen Türk toplumunda olduğu gibi olaya tek bir bakış açısı yoktur. Filistin'deki son olaylarda Azerbaycanlılar arasında İsrail'i destekleyenler olduğu gibi, tarafsız kalanlar ve Filistin'i destekleyenler de mevcuttur.

Yedincisi, Arap dünyasında bile Mısır, Suddi Arabistan ve Katar dahil önemli ülkeler bu olayda kaçak güreşirken Azerbaycan'ın konunun içinde doğrudan dalması da doğru ve gerçekçi değildir. Keza Anadolu'lu değerli kardeşlerimizin de bunun için bize gönül koyması da doğru olmaz.

Son olarak, Filistin olayının hem Azerbaycan, hem de özellikle Türkiye'de ilişkilerimizin bu kadar gelişmesinden rahatsız olan çeşitli devletler tarafından Türkiye'deki Filistin hassasiyeti yüksek bazı mütedeyyin kardeşlerimizdeki Azerbaycan sevgisine zarar vermek için kullanıldığını unutmamak gerekir. Bu hususu da özellikle dikkatinize sunmak isterim.

NAZİM.png (483 KB)

Dr. Nazim Cəfərsoy, tanınmış araşdırmaçı

09.10.2023 17:50
3069